Kategorilenmemiş
Giriş Tarihi : 15-07-2018 15:08   Güncelleme : 15-07-2018 15:08

ADIYAMAN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI PLATFORMUNDAN BASIN AÇIKLAMASI

“Adıyaman Sivil Toplum Kuruluşları Paltformu “15 Temmuz Kanlı Darbe Girişiminin İkinci Yıldönümünde Şehitlerimize Allahtan Rahmet Diliyor Vatan Hainlerini Lanetliyoruz”

ADIYAMAN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI PLATFORMUNDAN BASIN AÇIKLAMASI
Adıyaman Sivil Toplum Kuruluşları Platformu 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ikinci yılında bir araya gelerek 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ile ilgili basın açıklaması yaptı. Platform adına konuşan Av. Ahmet IŞIK konuşmasında;
“15 Temmuz 2016 tarihinde şerefli Ordumuzun içerisine sızmış bir gurup vatan haini vesayetçi güruh uçaklarla, tanklarla, silahlarla bu aziz milletimizin üzerine ateş açmıştır. Bu silahlı kalkışma sonucunda birçok kardeşimiz şehit olmuş ve ağır aralanmıştır. Cumhurbaşkanına suikast düzenlenmiş, TBMM bombalanmış, birçok Emniyet ve Askeri bina ateşe maruz kalmıştır. 15 Temmuz gecesi Platformumuza üye 35 STK Başkan ve üyeleri olarak tüm milletçe Cumhurbaşkanının çağrısı üzerine sokaklara çıktık ve eli kanlı darbeci vesayetçilere karşı durduk.  STK Platformumuz sahip olduğu misyon gereği Türkiye tarihindeki tüm darbe ve darbeye teşebbüslere, vesayetçi güruha karşı olmuştur. Türkiye'deki darbelerin esas nedenlerinden biri sistem yapısından kaynaklanmaktadır. Sistem vesayetçi bir sistemdir. 1960 darbecilerinin ortaya koyduğu Anayasa ile 80 darbesinden sonra ortaya konulan 82 Anayasası da vesayetçidir.
Türkiye de ortalama her yirmi yılda bir ya darbe yapılmakta ya da darbeye teşebbüs edilmektedir. 1960 darbesi akabinde 1971 muhtirası, 1980 Darbesi arkasından 28 Şubat 1997 darbesi ve son olarak 15 Temmuz 2016 kanlı darbe girişimi.
Darbeler tarihinin Türkiye'nin yakın dönem tarihinin, darbelerle mücadele tarihinin de Türkiye'nin demokrasi tarihinin bir özetidir. Türkiye'nin çok partili siyasi hayatında gördüğü darbelerle, darbe girişimi teşebbüsleriyle Osmanlı'nın son dönemlerinden itibaren, bir takım ayak oyunlarıyla, kökü dışarıda olan planlamalarla karşı karşıya gelmiştir.
Bab-ı Ali Baskınından, Sultan Abdülhamit Han'ın bir takım kumpaslarla hal edildiği o tarihlerden başlayarak 15 Temmuz'a gelen bu süreç içinde darbelerin nitelikleri bakımından bir fark yoktur. Bu darbelerin hepsinin en ortak özelliği hukukun, demokrasinin ve milletin yolunu kesmektir. Türkiye’ deki darbelerin esas nedenlerine bakıldığında;
Birincisi, Türkiye'deki bu darbelerin esas nedeni, bir avuç azınlık millete rol biçmek ister, milleti bir kalıp içine oturtmak ister, milletti fikri, siyasi, ideolojik anlamda tahakküm altında tutmak ister. Aslında millete güvenmez. Milleti tek başına bırakırsan davulcuya, zurnacıya kaçar diye endişe eder. Darbecilerin hepsinin ortak özelliği modernist, Batıcı olmalarıdır, Batının karşında bizim mağlubiyetimizi kabul etmeleri, bu milletin Batı'ya benzemediği taktirde adam olmayacağına inanmalarıdır. Bu milletin değerlerine inanmazlar. Bunlar ta Genç Osmanlılarladan, Jön Türklerden, İttihat ve Terakki'den beri aynı zihniyete sahiptir, bu milleti adam etmek lazım.. O zaman nasıl adam edeceğiz? 'Milletin konuştuğu dile karışacağız, giydiği kıyafete karışacağız, okuduğu okullara karışacağız' diye, Osmanlı'nın son döneminden itibaren hep o arayış içerisindeler, tırnak içinde 'milleti adam etmek' isterler. Türkiye darbeler tarihinin fikri alt yapısında yatmakta olan cümle budur, 'bu milletin adam edilmesi' lazım."

İkincisi, Darbelerin zamanlamasına bakıldığında, milletin sandıkta başka bir iradeyi ortaya koyması halinde "o zaman bu milleti silahlarla, darbelerle düzeltmemiz lazım" denilmektedir. "Türkiye'nin bütün darbelerden önceki dönemlerine bakın, Türkiye'nin silkindiği, kendisine geldiği, kendisiyle barışma dönemlerine denk gelir. Ekonomik, siyasi olarak Türkiye'nin şahsiyet kazanmaya başladığı dönemlere denk gelir. Darbecilerin geleneksel olarak kullandığı en önemli şey 'haddini bildirmek', 'adam olmasını temin etmek', 'eğer yoldan çıkan varsa onları da hizaya getirmektir' Darbecilere göre mesele haddini aşmaktır, siz kim oluyorsunuz da Anadolu çocukları, bu ülkenin imanlı çocukları kendi değerlerinizle geliyor ve parlamentoda başörtünüzle bulunmaya çalışıyorsunuz. 28 Şubat da bu anlamda 1960 darbesi gibi bir had bildirme operasyonudur.
Türkiye'nin milleti köklerinden koparmaya çalışan zihniyetin etkisi, dışarıdan verilen destekler sonucu darbelerle karşıya karşıya kalmıştır.12 Mart'ın, 12 Eylül darbesinin, 28 Şubatın, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ne kadar dış destekli olduğunun milletçe malumdur. 15 Temmuz'un arkasındaki güçlerin, destek verenlerin kim olduğunun bellidir. Gecenin bir saatine kadar beklediler, darbe girişimi başarılı olsa, kendilerini tümüyle ortaya koyacaklardı. Aynen 12 Eylül gibi 15 Temmuz'un arkasında duracaklardı.
Bu duygu ve düşüncelerle Türkiye tarihinde darbe ve darbe girişimlerinin son olması temenni ve duasıyla, 15 Temmuz kanlı darbe girişimini ikinci yılında yeniden lanetliyor, Şehitlerimize Allahtan rahmet diliyoruz.” Dedi.
 Kamuoyuna saygı ile duyururuz. 15.07.2018                                      
 
 
ADIYAMAN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI PLATFORMU adına
     Av. Ahmet IŞIK                                                  
 
AdminAdmin